Toplu sözleşme süreci ilerliyor gibi görünüyor! Ancak gerçek anlamda bir toplu sözleşme sürecinden bahsetmek mümkün mü? Tabiki Hayır!
2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile memur sendikal literatürüne giren ve daha öncesinde adı “toplu görüşme “ olan toplu sözleşme masası bu zamana kadar memur ve memur emeklisinin beklentilerini karşılayabilmekten çok uzak bir yapı arz ettiği gerçeği gün gibi ortadadır.
Grevsiz ve sonrasında anlaşma sağlanamaması halinde oluşan hakem heyetinin sayısal yapısı sendikalar lehine olmayıp bu iki unsur toplu sözleşme masasının bir kaç ayağının başından itibaren sallantıda olduğunu göstermektedir.
Hakem heyeti 11 kişiden oluşmakta ve sadece 4 üyesinden ikisi yetkili konfederasyon, diğer iki üyesi ise ikinci ve üçüncü sıradaki konfederasyonlar tarafından heyete sunulmaktadır. Bu yapısı ile hakem heyeti 7 üyesinin kamu işvereni tarafından verilen ve ağırlığını kamu işvereninde olduğu anti demokratik bir yapı arz etmektedir.
Emeği temsil eden sendikaların sadece oturup kalktığı, ortaya sunulan önerileri kabullendiği diğer iki konfederasyonun ise konu mankeni olarak bulunduğu bu masanın meslek esaslı, her kurumu kendi öz dinamikleri ile temsil eden bir yapıya kavuşturulması elzemdir. Gereklidir.
Memur ve memur emeklisi eriyen, kuşa dönen maaşlarının insan onuruna yakışır bir düzeye yükselmesini talep ediyor ve bu talep hiç bu kadar yüksek perdeden ve vicdanları sızlatan düzeyde olmamıştı. Artık barınma, ısınma, gıda ve enerji gibi kalemler özlük ve sosyal hakların ve taleplerin dahi önüne geçmiş ay sonunu nasıl getirebilirim diyen büyük ve kalabalık kitleler oluşmuştur.
Toplu sözleşme masasının bu yapısı göz önünde bulundurulduğunda kamu iş vereninden gerekli adımların atılmasını istemek dışında bir olanak dahi kalmamış, memur ve memur emeklilerini rahatlatacak yoksulluk sınırı üstünde bir iyileştirme yapılmasını hep dile getirdik ve getirmeye devam edeceğiz.
Toplu sözleşme masasında oturan tüm konfederasyonlara buradan sesleniyoruz! Memur ve memur emeklisi için yapacağınız ve atacağınız her adımın arkasındayız. Buna grev ve iş bırakma gibi sendikal eylemler de dahildir!